Türkiye’de Şeker Sanayinin Önemi ve Tarihçesi
Şeker sanayi, Türkiye’nin en önemli sanayi hamlelerinden biridir. Milli mücadelenin başarıya ulaşmasıyla ülkenin ihtiyacı olan şeker sanayinin kurulmasına büyük önem verilmiştir.Devamını Oku...
7 Eylül 2016
Kaynak: Tarih Tarih
Ünlü Gedikpaşa Tiyatrosu'nda, Namık Kemal'in "Vatan yahut Silistre" oyunu oynandığı gece, nerdeyse yer yerinden oynamıştı. İzleyiciler arasında büyük coşku yaratan oyun, Sarayı da telaşa düşürdü! Zaptiye Nezareti harekete geçti. Oyun yasaklandı. Yazarı tutuklandı, Sakız Adası'na sürüldü.
Bu olup bitenden habersiz olan Ahmet Midhat Efendi, meslektaşı Namık Kemal'e bir dostluk gösterisi olarak, gazetesi "Tercüman-ı Hakikat"te, ertesi gün övgü dolu bir yazı yayımladı.
Çok sürmedi: Yasaklanmış oyunu övmek suçlamasıyla zaptiyeler onu basımevinde tutuklayarak Rodos zindanına gönderdiler.
Rodos zindanı sefalet, pislik ve rutubet içindeydi. Buraya atılmış insanların üzerinde bit kaynıyordu.
Bütün bu kötü koşullar altında bile Ahmet Midhat insanlara yararlı olma tutkusunu yitirmemişti. Oradaki mahkûmlara okuma yazma öğretmeye karar verdi. Çok geçmeden Rodos zindanı bir okula dönüştü.
Mahkûmlar ailelerine mektup yazmaya başladı. Bu durumdan memnun olan Rodos halkı, Ahmet Midhat Efendi'ye karşı gıyaben saygı besliyordu.
İçeride ve dışarıda adının çevresinde bir sevgi halesi oluşan Ahmet Midhat hakkında Rodos Mutasarrıfı da bir iyiniyet girişiminde bulundu. Onun için bir "müsaade-i mahsusa" (özel izin) çıkardı. Bu izinle ünlü yazar, gündüzlerini dışarıda, gecelerini yine zindanda geçiriyordu.
Yorumlar
Onur Ekşi "Biz Namık Kemal'in ve Tevfik Fikret'in oyunlarıyla, yazılarıyla büyüdük. Harbiye'de öğrenciyken, bunları okumamız kesinlikle yasaktı. Abdülhamit etkisi işte... Geceleyin ben ve birkaç arkadaşım gizlice okulun kuytu bir köşesinde bunları okumak için yatakhane sayımından sonra kaçardık. Şahsen; Namık Kemal'den vatan, millet, ulus, özgürlük ve bağımsızlık terimlerini öz Türkçe olarak öğrendim. O, bunları belki de kullanan ilk aydındı bizden. Rousseau, Montesquieu veya Voltaire'den aldığım izlenimlerimi Kemal'le pekiştirdim. Onunla adaş olmak benim için gurur vericidir. Keşke kendisiyle yüz yüze görüşebilseydim. Fikret'i ise bir aydın olarak tanıdık. Batı'yı iyi bilen bir öğretmen, Mekteb-i Sultani'nin müdürü ve aktif bir gazeteci... 'Cumhuriyet' fikrini bana aşılayan öğelerin başında bu iki deha gelir." - Gazi (Abdi Ipekçi - Ismet Inönü, Atatürk'ü Anlatıyor)
Seher Batarlar Zindan okula çevrilse kıyamet mi kopar?:) Vatan Yahut Silistre'nin en çok tekrarıdır ''kıyamet mi kopar?''
TC Feyzi Sarıca ne yazık ki o zamanın vatansever, insanlarından günümüzde pek kalmadı gibi birşey içimiz dışımız çağdışı gerici ve yobaz dolu dinimizi tekellerine almış beyler, kendilerinden olmayanı dinsiz adlediyorlar bilmiyorlarki asıl dinsiz kendileri. Şimdilerde ise okuyanı, yazanı içeri alıyorlar meselenin aslını bilmeden, bu gericilere Allah hidayet versin başkada birşey demiyorum.
Gönülden Gönüle Şimdi bunun gibi halkin gözünü açan nice insanimizi Osmanlıyı yıktı derler!
Yns Zdmr Bizde çok Namık Kemal fıkrası anlatırdık arkadaş arasında, hey Gidi ne günlerdi :-D :-D :-D
Berce Bykl Sonra da "vay efendim Abdulhamit'i niye sevmiyorsun"...
– Edirne T: 0(284) 236 31 37