16 Temmuz 1915
Yakup Kamer 16 Temmuz 1915. Bir düşman uçağı İstanbul semalarında heyecan yarattı. Zeytinburnu taraflarında havadan bir kaç bomba attıysa da etkili olamadı. Şehir ahalisi günlerceDevamını Oku...
"I. Murat, (1326-1389) yılları arasında hüküm süren üçüncü Osmanlı
Sultanıdır. Babası Orhan Gâzî,
annesi Nilüfer Hatun’dur. Doğduğu
sene, dedesi Osman Gâzî vefat etti ve Bursa fethedildi.
Sultan
1. Murat Han,
devrinin zâhirî ve bâtınî ilimlerinde otorite olan büyük şahsiyetler tarafından
yetiştirilmiştir. Ağabeyi Rumeli fâtihi
Süleyman Bey’in vefatı üzerine veliaht tâyin edildi. Kısa bir müddet sonra
babası vefat etti. Bursa’ya dâvet edilerek Osmanlı
tahtına oturtuldu. Hüdâvendigâr ve Gâzî-Hünkâr diye anıldı.
Bir devlet adamında bulunması
gereken mümtaz vasıflara mâlik olan Murat
Han, aynı zamanda kalbî derinliğe de sahipdi. İşte bu kalbî derinlik
sebebiyle velîlik, ahî şeyhliği ve şehîdlik gibi mânevî pek yüce makamlara
vâsıl oldu.
Sultan
Birinci Murad,
uzun boylu, değirmi yüzlü, Kalın ve adaleli bir vücuda sahipti.
Başına mevlevî sikkesi üzerine
destar sarılı bir başlık giyerdi. Çok sade giyinir ve kırmızı zeminli beyaz
elbiseden hoşlanırdı. İlk eğitimini, annesi Nilüfer Hatun’dan aldı.
Daha sonra Medreselerde ilim ve
sanat adamları ile beraber çalıştı.
Sultan
Birinci Murad,
gayet nazik, sevimli ve çok halim selim bir insandı. Âlim ve sanatkârlara
hürmet gösterir, fakirlere ve kimsesizlere şefkatli davranırdı. Dahî bir asker
ve devlet adamıydı.
“Derviş
Gazilerin, Şeyhlerinin, Kralı Murad Gazi” diye anılan Sultan Birinci Murad, bütün hayatı boyunca plânlı ve programlı
hareket etti.
Sultan
Birinci Murad,
fethettiği yerlerde yaşayan Hristiyan halka iyi davrandığı için onların
sevgisini kazanmıştı. 1382 yılından itibaren “Murad Hüdavendigâr” diye anılan Sultan Birinci Murad, Birinci
Kosova Savaşı’ndan sonra savaş alanını gezerken, 1389 yılında Sırp Asilzâdesi Milos Obraviç (Sırp
Kralı Lazar’ın damadı) tarafından hançerlenerek şehit oldu.
Erkek çocukları: Yakub Çelebi, Yıldırım Beyazıt, Savcı Bey
ve İbrahim
Kız çocukları: Nefise ve Sultan Hatun
Sultan
1. Murat’ın Kosova’da Askerlerine Yaptığı Konuşma
Harp başlamadan evvel I. Murat Han, mümtaz askerlerine şu
târihî hitâbede bulundu:
“–Yiğitlerim! Bugün gayret günüdür.
İbrâz-ı hamiyyet vakti, erlik zamanı ve mertlik demidir...
Bunca senedir vatan sizinle
fahreder. Şimdi dahî sizden cihâna yayılmış bulunan şân ve şerefle dolu
geçmişimizi te’yîd edecek büyük muvaffakıyetler bekler.
Bugün mehâbetinizle titreyen şu Kosovameydanı, bi-izni’llâh muzaffer
bir şekilde dalgalanacak olan şanlı sancağımızın Macaristan içlerine doğru
gitmesini bundan sonra hiçbir düşman hamlesi durduramayacaktır. Bugün
kazanacağımız şanlı bir galebe, bütün Rumeli’nde i’lâ-yı kelimetullâha sebep
olacaktır.
İnsanın
ömrü uzun olsa da ebedî değildir. Âkıbet bitecektir. Dâim bâkî olan yalnız Allâh Azîmü’ş-şân’dır. İ’lâ-yı
kelimetullâh ile cennete kavuşmak isteyenlere, işte şu meydân-ı şân ü
celâdet duruyor.
Gâzîler! Benimle beraber Allâh
sadâları ile hücûm ve savlet eyleyiniz!”
Sultan
1. Murat’ın Son Sözleri
Hünkâr’ın
şehît olmadan önceki son sözleri şunlardı:
“–İslâm’ın muzafferiyeti, benim
şehîd olmama bağlı ise, şehîdlik şerbetini nasîb buyurmasını Cenâb-ı Hakk’dan
duâ ve niyâz etmiştim. Demek ki duâm kabûl buyuruldu. Allâh’a hamd ve senâ
olsun ki, İslâm askerlerinin zaferini gördükten sonra hayâtım son bulmaktadır!
Ben artık sizleri, muzaffer
askerlerimi ve devletimi Mevlâ’ma emânet ediyorum…”
Bu sözlerinin ardından Sultan I. Murat’ın temiz nâşı,
şehâdetin mübârek kanlarına bürünerek, ilâhî ve ebedî yolculuğa sefer etti!..
Sultan
Murad,
önce Kosova’da, “Meşhed-i Hüdavendigâr” denilen yere gömülmüş, naaşı daha sonra Bursa’ya getirilmiştir. Bu nedenle Kosova’daki türbesi ile Bursa Çekirge’de türbesi ile iki
türbesi vardır. Tarihçi Hayrullah Efendi,
Kosova Meydan Savaşı olacağı geceyi Sultan Murad'ın hiç uyumadan dua ile
geçirdiğini yazmıştır...
Mekânı
Cennet Olsun İnşallah
* Recep
Durmaz
* Tarihten
Bir Sayfa
* Türk
Uygarlıkları
– Edirne T: 0(284) 236 31 37