Ata Türklerde Mezar Geleneği: (3)
Manevi kültür geliştikten sonra bu tören “sevabını ölüye bağışlamak üzere” fakirlere yemek vermek, helva (tatlı) vermek şeklini almıştır. Ancak burada şu nokta üzerindeDevamını Oku...
Türk geleneği ağaçların
süslendiği hediyelerin yapıldığı bir bayramı biliyor musunuz? Evet, arada birkaç tane Bu festivallerin en önemlisi Nardugan.
İslam öncesi döneme
uzanan Nardugan Festivali,
Sibirya ve Orta Asya’nın Türk halkları
tarafından hala kutlanıyor.
Türk dünyasında Noel
Baba
ile kıyaslanabilir mistik bir figür bile var.
Nardugan - Kış Güneşi
Festi
Nardugan Bayram’ı 21.-22. Aralık tarihleri
arasında kış gündönümünde gerçekleşecek.
* Nar
= güneş / ışık
* Dugan = yüksel / doğum
* Nardugan = Sonnengeburt
* Bayram = Fest
Türklerin kadim inancında gündüz ve gece birlikte savaşıyor. 22. Aralık
günü gündüz geceyi yener. İyiliğin güçleri karanlığa karşı üstün gelir.
Kış gündönümü yeni bir başlangıcı temsil ediyor. Kozmosun yenilenmesi
Nardugan Bayram ı ' nın vesilesidir.
Nasıl Kutlanır?
Millet köyünün yakınlarında beyaz fir (ak cam) arıyor. Bu beğenilmeyecek
ama güzel süslenecek.
Hediyeler firmanın eteğinde serilir. Köy cemaati firmanın altında
toplanıyor. Festivalde giyinen sakinler birlikte yemek, içmek, şarkı söylemek
ve dans etmek.
Türk Mitolojisi’ndeki
Ağaç
İslam öncesi çağın Türkleri için ağaçlar kutsaldır. Evrenin merkezinde
dünyanın derinliklerinde kök salmış ve cennetin “yedinci katına” ulaşan güçlü bir ağaç olduğuna inanıyorlardı.
Bu hayat agac’ı (hayat ağacı)
dediler. Yaşam ağacı insanların Tanrı veya tanrılarla bağlantı kurmasına izin
verdi (konuma ve zamana göre Türkler
arasında hem tekelcilik hem de tanrıcılık vardı).
Nardugan Festivali'nde süslenen firma hayat ağacını
temsil ediyor. Köylüler, yeni yıl dileklerini ilahi güce ilettikleri kumaş veya
kâğıt parçaları dallarına.
Central Asya’dan
Avrupa’ya?
Nardugan Festivali binlerce yaşında.
Kırım-Türk tarihçi Muazzez İlmiye Çığ, Proto-Türk hunlarıyla ağaç süsleme geleneğinin Orta Asya'dan Avrupa'ya geldiğini ve Hunlar’ın
hegemonyası altında yaşayan Alman kabilelerinin Hunlar'dan ele geçirdiğini savundu.
Ayaz Ata - Türk Santa
Claus
Noel Baba'nın batısı Sibirya ve Orta Asya
Türkleri Ayaz Ata.
* Ayaz = Frost
* Ata
= baba
* Ayaz
Ata = Baba Frost
* Ayaz
Ata, Noel’den
mutlu olan Noel Baba'ya benzeyen Avroasya’daki çocukların isteklerini
yerine getiriyor.
Ama Ayaz Ata torunu Kar
Kızı ile her zaman birlikte sahne alır.
* Kar = kar
* Kız
= Mädchen
* Kar
Kızı
= Schneeprinzessin
Bu arada, Ded Moroz ve Snegurochka’daki Doğu Slav halkları, Ural
Altay uzayı Türkleri ile
özdeşleşen iki karaktere sahiptir.
Yaşanmış ve Unutulmuş
Gelenekler
Nardugan, Ayaz Ata ve Kar Kaz, Tatar Azerbaycanlı, Özbek, Kazak, Kırgız, Türkmen, Çuvaş,
Baskordik, Yakut Türkleri ile iyi tanışmışlardır.
Anadolu’da farklı. XVII. yüzyılda ağaçlar Osmanlı
mahkemesinde bayramlarda süslenmiş; bu, kronikler ve çizimler tarafından
teslim edilmiştir.
Ama bu adetler, Türk dünyası
boyunca kutlanan Nevruz Bayramı’na (Bahar Bayramı) benzeyen Anadolu Türkleri için zaman
kaybetmiştir.
Oysa Anadolu’daki yaşam ağacı halı ve seramiklerde popüler bir motiftir. Ve kumaş ve kâğıt şeritlerinin ağaç dallarına veya sevgili şahsiyetlerin mezarına
bağlanması Türkiye’de hala yaygındır.
Türkiye’nin Selcuk kentindeki Maria Ana Maria’nın mezarında Hıristiyan ve Müslüman Türkler
tarafından bulunabilir.
Ertu gurul Uzun-8. Aralık 2020-Berlin
· Alıntı: Ertugrul Uzun
25 Aralık
Nardugan (Yeniden Doğuş) Bayramı
Dr. Muazzez İlmiye Çığ tarihi geleneğimizi şöyle anlattı:
Çam ağacı “Yaşam Ağacı” süslemek tamamıyla Türk geleneğidir.
Noel Baba Türklerde “Şah Baba veya Ayaz Ata.” diye adlandırılır
Altay’da;
Gür, beyaz sakallı bir
ihtiyar olan
“Ülgen” (Noel Baba) yaşam ağacının yanında bulunur, insanlar onu zengin kırmızı kaftan içinde görürlerdi. Ülgen, aydınlık ruhların reisidir. Türklerde ve Sümerlerde yerin göbeğinden göğe kadar, Gök Tanrıya çıktığı düşünülen “Yaşam
Ağacı vardı. Bu ağacı evlerinde süslerler, altına da Gök Tanrı onlara o sene güzel şeyler, güzel bir yaşam verdi diye
hediyeler koyarlar, dallarına da ertesi sene için Tanrı’dan dileklerini, kurdeleye bağlayıp asarlardı. O günlerde
büyük bayram, şenlik yapılır, aileler toplanır, büyükler varsa ziyaret edilir,
özel yemekler yenilir, güzel elbiseler giyilirdi. Çam bayramı, kışın en soğuk zamanında, karakışta, 25 Aralık’ta yapılırdı. O zaman, gün
geceye galip gelir ve güneş, toprak üzerinde biraz daha uzun süre kalınca hayat
ağacının etrafında sabaha kadar “İnderbay”
adı verilen bir halka oyun oynanır, insanlar, “Güneş Sistemi’ni”. Çağrıştıran
dairesel oyuna katılırlardı. Böylece, yaşam ışığı veren Güneş (yaz) geri dönsün
isterler, herkes, en güzel, en önemli dileklerinin, bu gecede, değişmeden
gerçekleşeceğine inanırdı.
Zamanımızda Ülgen adı Ayaz Ata’ya dönüştü; Bakü’de bugün Şah Baba diyorlar, ancak onun bu bayramdaki rolü ve giysisi aynen
kaldı.
Ülgen; efsanelerin söyledikleri gibi,
bazen kılık değiştirir, Erlik adını
alır.
Eski Türklerde Ülgen ve Erlik, iyiliği ve kötülüğü,
ışığı ve karanlığı temsil
ediyorlardı. Onun için, 25 Aralık’ta,
bütün insanlar, hatta en kötüler bile, iyi ve cömert olmaktaydılar.
* Alıntı: Metin Cansız 13 Aralık 2019 Türkiye
Kaynakça:
* Dr. Muazzez İlmiye Çığ
* Ve 15 Aralık 2015 İlk Kurşun Gazetesi
– Edirne T: 0(284) 236 31 37