Horasandan Anadoluya Erenlerin İzinde
29 Nisan 2018 tarihi saat:15.00-18.00 Pazar günü Horasandan Anadoluya Erenlerin İzinde Alevîlik Bektaşilik tarihi süreci, cem erkânı ve bu günü üzerine muhabbet edeceğiz Mehmet ÖzgürDevamını Oku...
Rönesans döneminde batı da özellikle de İtalya da sanat, ticaret, ilim, mimarlık v.b. alanlarda Ortaçağ öncesi dönemdeki kaynaklara başvurulmaya başlanmıştı. Bunun sonucu olarak özdeki kaynaklar büyük bir hız ile Latinceye çevrilmeye başlanmıştı. Bu öze dönüş hareketi sonucunda bugün oluşan batı merkezli fikirler meydana geldi.
İşte bu dönemde 1505 yılında papa 2. Julius, Rönesans’ın en büyük sanatçısı olan Michelangelo’yu o döneme kadar eşi benzeri görülmemiş, devasa büyüklükte ve görkemli olmasını istediği kendi mezarını yapmak üzere görevlendirdi. Ancak devam eden ve mezar anıtının da içinde olacağı San Pietro İn Vinroli bazilikasından dolayı malzeme sıkıntısı yaşandı. Bunun üzerine Michelangelo Carrara’daki mermer ocaklarında aylarca çalıştıktan sonra Roma’ya geri döndü. Bu seferde maddi noktada papa ile anlaşamadı.
1513 yılında papa 2. Julius’un ölümü üzerine Michelangelo mezar anıtını yapması için tekrardan görevlendirildi. Mezar anıtına başlayan Michelangelo uzun bir süre sonunda tamamladı.
Mezar anıtının iki kısımdan oluşmaktaydı. Üst kısmında Hz. Meryem, Hz. İsa ve papa’nın heykellerini bulunmaktaydı. Alt kısmının merkezinde Hz. Musa, sağında ve solunda Hz. Yakup’un kız kardeş olan iki karısı: Rachel ve Leah bulunmaktadır.
Mezar anıtını merkezinde bulunan Hz. Musa, bir elinde on emir diğer eliyle de sakalını tutmaktadır. Musa uzun sakallı ve bıyıklıdır. Kaslı ve heybetli bir duruşu vardır. Yüzünde ona ihanet eden İsrail oğullarına duyduğu öfke vardır. Dizinde yer alan kumaşın her kıvrımı ustalıkla yapmıştır. Heykelde ışık-gölge oyunları vardır. Hz. Musa fiziksel olarak abartılmıştır. Heykellerin hepsinde Antik Yunan ve Roma döneminin özellikleri görülür. Hz. Musa’nın başında iki boynuz bulunmaktadır. Bu boynuzlar Rönesans döneminde yapılan çeviri azizliğine uğramıştır. Bu yüzden İtalyanların (çevirmen haindir) diye özlü sözleri bulunmaktadır.
Çeviride yapılan hata; İbranice de “keren” kelimesinin iki anlamı vardır: ışık yansıması ve boynuz. Tevrat’ı bu dönemde Latinceye tercüme eden çevirmen; Hz. Musa’nın başındaki ışık yerine, Hz. Musa’nın başındaki boynuz diye çevirmiştir ve bu o dönemde bütün çevirilerde bu şekilde çevrilmiştir. Bu yüzden hata anlaşılıncaya kadar uzun bir süre her alanda bu şekilde yansımıştır.
Michelangelo Musa heykelini tamamladıktan sonra heykele “konuş” dediği ve bir iki adım geriye giderek elindeki çekici fırlatıp “kalk gidelim” dediği bir heykeldir.Bu konuda birkaç fikir daha öne sürülmüştür.Bence bu varsayımlar arasında en fazla kabul gören budur .Bu sebepten sadece çeviri hatası fikrini paylaştım .
Alıntı: TC Ayla Ötük - Archaeology & Prehistoric & Ancient Wonders
– Edirne T: 0(284) 236 31 37
Makaleleri özgün buluyor musunuz?
Osmanlı Devleti Balkanlarda üstünlük kazandığı dönemde, Anadolu’da siyasi birlik henüz sağlanamamıştı. Anadolu’daki Türk
Devamını Oku...
Hayatı ve şahsiyeti hakkında pek az şey bilinen Yunus Emre 1240 yılında Orta Anadolu havzasında doğup yaşamış ve 1320 yılında
Devamını Oku...
İstanbul'da ki Dağların Adları Nelerdir?
İstanbul il sınırları içinde yüksek dağlar yoktur. Dağlar 1000 metre nin altındadır. En
Devamını Oku...
Nişanlı Kıza Gelin Koçu Getirme Âdeti diğer bir adıyla “gelin koçu” âdetini paylaşacağız bugün. Kurban bayramı yaklaşırken pek
Devamını Oku...
Çimpe kalesi, Balkan topraklarının Güneydoğu kıyısında Gelibolu’da bulunmaktadır. Bu kale 14. yüzyılın ortalarında yani 1352 yılında
Devamını Oku...