Karaağaç Futbol Sahası Yenileniyor
Amatör spor kulüplerine maddi ve manevi desteğe devam Edirne Belediyesi, Karaağaç’ta bulunan ve atıl durumda duran futbol sahasında yeni düzenlemeler yapıyor Gençlerin doğru birDevamını Oku...
Kayıkhanenin
üstündeki "Koço'nun Moda Park Lokantası" her günkü gibi "kerahet
vakti"ni kaçırmak istemeyen akşamcılarla dolmak üzereydi. Terasın
iskele yoluna bakan köşesindeki masaya her zamanki gibi "abiler"
kurulmuşlardı. Nedim Abi, Özcan Abi, Ayhan Abi, İsmail Abi ve diğer abiler…
Zamanın ünlü Fenerbahçeli futbolcuları Basri Dirimlili ve Can Bartu da
aralarındaydı. O masanın "müdavimleri" Koço'ya
inmeden önce mutlaka "Meraklı Lostra Salonu"na
uğrarlar, İliya Efendi ya da oğullarına ayakkabılarını boyatırlardı. En olmadık
ayakkabıyı bile pırıl pırıl parlatan İliya Efendi'nin lostra salonu yalnızca
Moda'da değil, tüm İstanbul'da, duvarında orijinal yağlıboya tablo bulunan tek
dükkândı o tarihlerde…
Biz, yeniyetme
gençler o "abiler"e hem özenir, hem de için için öfkelenirdik.
Çünkü onlar Koço'da oldukça, Rum patronların gününe göre değişen hoşgörüsü buna
olanak tanısa bile içeri adım atamazdık. Kazara girip gözlerden uzak bir masaya
ilişecek olsak, "abiler"in kaşları kalkar, küçümseyen, aşağılayan
gözlerle bizi süzmeye başlarlardı. Bu işkenceye daha fazla dayanamaz, kalkıp
giderdik…
Böyle adı
konmamış, ama hep uyulan, hep uyulması istenen töreleri vardı Moda yaşamının. Moda
Park Lokantası da semtin kendine özgü törelerinin canlı tutulduğu
yerlerden biriydi…1931 yılında Koço Koronos adında bir Rum tarafından
açılmıştı. Bay Koronos daha önce, 1928 yılında Mühürdar'da, Mahmud
Muhtar Paşa Köşkü'nün deniz yönündeki kapısının karşısındaki yamaçta
bir gazino işletmişti. Fokstrot ve çarliston danslarının İstanbul'u sardığı o
yıllarda, elektriksiz Kadıköy'de halkın her akşam elektriğini kendisi üreten bu
gazinoya akın ettiği anlatılırdı…
Lokantanın
duvarlarında Mozart, Beethoven, Strauss gibi ünlü bestecilerin bronz plakalar
üzerine kabartma olarak işlenmiş portreleri asılıydı. Moda Koyu'na bakan
lokantanın hiç değişmeyen kuralları vardı. Yeşilköy'deki Bulgar Nuri'nin "fasulye",
Yeniköy'deki Meyhaneci Yorgo'nun da "palamut"
pilakisi nasıl efsaneleşmiş ise, Koço da "arnavutciğeri" ve "midye
çeşitleri" ile ün yapmıştı. Balığı, müşterisinin istediği gibi
değil de mevsiminin gerektirdiği gibi pişirirdi. Mevsimin ne gerektirdiğini de
bir tek kendisi bilirdi doğal olarak…
(Deniz
Kavukçuoğlu, "Alageyik Sokağı Bir Liman mıydı?",
Can Yayınları, Nisan 2013, S. 53-54) (Fotoğraflar Sayın Kamil Çağlayan'ın
blogundan alınmıştır)
·
Alıntı Not Defterimden
Makaleleri özgün buluyor musunuz?
Osmanlı Devleti Balkanlarda üstünlük kazandığı dönemde, Anadolu’da siyasi birlik henüz sağlanamamıştı. Anadolu’daki Türk
Devamını Oku...
Hayatı ve şahsiyeti hakkında pek az şey bilinen Yunus Emre 1240 yılında Orta Anadolu havzasında doğup yaşamış ve 1320 yılında
Devamını Oku...
İstanbul'da ki Dağların Adları Nelerdir?
İstanbul il sınırları içinde yüksek dağlar yoktur. Dağlar 1000 metre nin altındadır. En
Devamını Oku...
Nişanlı Kıza Gelin Koçu Getirme Âdeti diğer bir adıyla “gelin koçu” âdetini paylaşacağız bugün. Kurban bayramı yaklaşırken pek
Devamını Oku...
Çimpe kalesi, Balkan topraklarının Güneydoğu kıyısında Gelibolu’da bulunmaktadır. Bu kale 14. yüzyılın ortalarında yani 1352 yılında
Devamını Oku...
– Edirne T: 0(284) 236 31 37