Türklerde Kimlik Koruma
Yazan Metin Aydoğdu Türk insanı; inancını, yaşam biçimini ve geleneklerini korur, güçlü bir dayanışma göstererek etnik kimliğini canlı tutar. Kimlik korumada duyarlıdır ve bu konudaDevamını Oku...
Kalenderhane Camii Tarihçesi
Kalenderhane Camii, Fatih Sultan Mehmet,
fetihten sonra bu kiliseyi Kalender dervişlerine tahsis etmiştir. Manastır
odalarının onarılarak dervişlere verilmek suretiyle eğitilmesi amaçlanmıştır.
18. yüzyılın ilk yarısında Darüssaade Ağası Makbul Beşir Ağa tarafından tamir
ettirilerek
Yapılış Tarihi: 18. Yy.
Yaptıran: Dârüssaâde Ağası Makbul Beşir Ağa
Tadilat: 1972
Minare: 1
Kasvetli ve karanlık halinden kurtulması için
yeni pencereler açılmış, minare ve hünkar mahfili eklenmiştir. Beşir Ağa
burada, Sahih-i Buhari’nin okunması için de bir hoca vazifelendirmiştir.
Burada kurulan vakıf; fakirlere, muhtaçlara ve
misafirlere kendini adayan bir müessese olarak beyan edildikten sonra,
vazifelilere ve yetimlere toplam 100 dirhem tahsis edilmiştir. Hangi yetimlere
yardım yapılacağı, İstanbul’un yerel kadısı tarafından tespit edilmekteydi.
Vakfiyeden de anlaşılacağına göre, Kalenderhane’nin
bir mevlevihane, bir zaviye, yetimler için bir yemekhane olduğu
anlaşılmaktadır. Bir muhasebe defterinde burası Kalenderhane Medresesi olarak
adlandırılmaktadır. Medrese, kubbeli cami bölümündedir.
Bir yangında harap olan cami, 1854 yılında
tamir edilmiştir. 1930 yılındaki fırtınada büyük hasar görmüş, minaresi
yıkılmıştır. Bu harap haliyle evsiz-barksız insanların meskeni olmuştur.
1966-1972 tarihleri arasında Harvard Üniversitesi ile İstanbul Teknik
Üniversitesi’nin müşterek çalışması ile onarılmış, tekrar ibadete açılmıştır.
Kalenderhane Camii, biri büyük, biri küçük
olmak üzere iki kubbelidir. Küçük merkezi kubbe, haç şeklindeki iç hacmin
üzerini örter. Köşeleri, kum saatli mihrap oldukça güzel bir eserdir. Minber,
tahtadan olup, ampir üslubundadır.
Ayrıca yapı, 12. yüzyılda Patrik Kyriokos
tarafından yaptırılmıştır. Bizans dönemindeki adı kesin olarak bilinmemekle
birlikte, bir müddet Akataleptos ismi ile İsa’ya ithaf edilmiş bir kilise
olduğu savunulmuştur. Ancak bu konuda güvenilir bir kaynak bulunamamıştır.
Ayrıca yapının kiliseden öte, bir manastır olduğu da anlaşılmaktadır. Kilise,
13. yüzyılda İstanbul’un Latinler tarafından işgali sırasında Katolik Kilisesi
olarak kullanılmıştır.
Kalenderhane Camii, İstanbul’un önemli anıtsal
eserlerindendir. İç mekanında bulunan mozaik panolar, yapıldıkları dönemin en
güzel örneklerindendir. İçindeki resimler ise Arkeoloji Müzesi’ne
götürülmüştür. Bunlardan biri Bebek İsa panosudur. Bu pano, kilisenin daha eski
tarihlerde yapılmış başka bir kilise (muhtemelen Bakire Meryem veya Sen Vergine
Kilisesi) üzerine yapıldığını göstermektedir.
Kalenderhane Camii‘ye giriş, çukurda kalmıştır.
Aslında bu zemin, Bizans çağındaki İstanbul zeminidir.
· Alıntı Nadya Ayvazyan
· Yayın Tarihi 24 Mart
2018
– Edirne T: 0(284) 236 31 37