Gençler Dünya Tekvando Şampiyonası
17 Kasım 2016 Edirne Belediyespor'un milli tekvandocusu Derya Eşme'nin Dünya Tekvando Federasyonu'nca Kanada'da düzenlenen Gençler Dünya Tekvando Şampiyonası'nda üçüncülük eldeDevamını Oku...
Türkler, bulundukları
her yerde dosta güven düşmana korku vermeleriyle dünya tarihinde nam salmış
ender milletlerden biridir. Peki, futbol basit bir oyun mu? Türkler ve
İzlandalılar arasındaki sorun ne? Şimdi büyük keyifle tarihimize bakalım.
İzlanda neden şarkılarında
dahi Türk korkusu yaşıyor?
''İzlanda'nın bizimle
derdi ne?'' Bu soruya bir cevap bulamayanlardansanız öncelikle şu soruyu
cevaplamak gerek: Avrupa'nın bizimle derdi ne?
Avrupalılar kendi iç işlerinde
birbiriyle kanlı-bıçaklı olsalar bile herhangi bir Türk tehdidinde Haçlı
kalıntısı olduklarını gizlemez ve o ''beyefendi'' kimliklerini hemen halı
altına saklamaktan geri durmazlar. Konu Türkler olunca bir Avrupalı için geri
kalan hiçbir şeyin önemi yoktur.
1571 yılında Türkler,
İnebahtı'da yenilince ''Artık özgürüz, Türkleri bir kez yenebildiysek hep
yeneriz'' diyerek kendilerine yurt bulan Avrupalılar, bu zaferi tatlılar
yaparak kutlamışlardır. Evet, kruvasan dediğimiz tatlı, Türk saldırılarının sona
ermesinden sonra yapılmıştır. Biz unutsak bile Avrupa 800 yıllık şanlı
tarihimizi hiçbir zaman unutmadı, unutmayacak.
Peki İzlanda?
İzlanda'nın kuyruk acısı ne?
Murat Reis Hollanda
kökenli korsandır. Müslüman denizcilerin gücünden etkilenen Murad Reis, İslam'ı
seçmiş ve bundan dolayı o dönemde Türk korsanı olarak bilinmiştir. 1627
senesinde Cezayir Limanı'ndan 15 pâre gemi ile yelken açıp, Cebelitarık'tan
çıkmış ve kuzeye soğuk ve sisli denizlere yönelmiştir.
Murad Reis’in en ünlü
seferlerinden biri 1627 İzlanda Seferidir. Atlantik’e çıkıp Manş’tan Kuzey
Denizine akan, Danimarka ve Norveç kıyılarını bombardıman eden Murad Reis,
20.06.1627 tarihinde İzlanda kıyılarına demir atmış. 16 Temmuz’a kadar 26 gün
İzlanda’ya hâkim olmuştur. Cezayir-İzlanda yolunu 27 günde alan Murad Reis, 400
esir ve büyük bir ganimetle 12.08.1627 de dönmüştür.
Bu sefer sırasında
İzlanda başrahiplerinden Olaf Egilson esir düşmüş, onun fidyesi ödenip ülkesine
dönmesiyle kaleme aldığı kitabı bu sefer hakkında bize en geniş bilgiyi
sağlamıştır. Bir keresinde de Ali Biçin Reis, İzlanda’ya bir sefer düzenlemiş
ve 800 esirle geri dönmüştür.
Bu seferler sonucunda
henüz savaşmayı bilmeyen, ilkel ve balıkçılıkla geçimini sağlayan İzlandalı
halk savaşmayı öğrenmiştir. Türk seferleriyle savaş kavramını öğrenen
İzlandalılar daha sonra ülkelerinde ''Türk öldürmek serbesttir'' kanununu
yürürlüğe sokmuştur.
Grindavik, Austfiroir
ve Vestmannaeyjar şehirlerinde gerçekleşen adam kaçırmalar nedeniyle 1627
yılında İzlanda’ya ayak basan Türk vatandaşlarının öldürülmesi serbest
bırakıldı.
Ancak bu yasa nedeniyle
hiçbir Türk vatandaşı öldürülmedi. Hatta bu yasa daha sonraki yıllarda
unutuldu. Ta ki bir İzlandalı’nın yeniden bu yasayı gündeme getirmesine kadar.
Türklerin öldürülmesine
serbestlik tanıyan bu yasa 1970’lerde kaldırıldı. Ancak İzlanda’da bu üç
şehirde hala Türkler zaman zaman “Tyrkjaranid” yani “İşgalci Türkler” olarak
anılabiliyor.
Şarkılarında bile Türk
korkusunu işlediler
16 Temmuz 1627 senesini hala milli
bir yas olarak kabul eden ve her sene bu günü anma törenleriyle yaşayan
İzlandalılar, Türk korkusunu milli bir marş haline getirmiş ve adına ''Türk
İşgali'' demişlerdir.
· Kaynak:https://www.dirilispostasi.com/spor/izlanda-neden-sarkilarinda-dahi-turk-korkusu-yasiyor-5cfe85e95fe82930391c7be4
· Alıntı: Enes Kılıç
· Yayın Tarih 10 Haziran
2019