"Otuz Gün Savaşı"
121 yıl önce bugün 1897 - Osmanlı İmparatorluğu ile Yunanistan Krallığı arasında, "Otuz Gün Savaşı" olarak da adlandırılan savaş başladı. Osmanlı İmparatorluğu'na ait olanDevamını Oku...
İstanbul’da
Osmanlı yapılarından olan Beşiktaş’taki Ihlamur Kasrı, Osmanlı Devleti’nin 31.
padişahı Sultan Abdülmecid tarafından yaptırılmıştır. Padişah burada
çeşitli yabancı devlet adamlarını, şairleri, yazarları ve çeşitli sanatkârları
ağırlamıştır.
Kasır Sözcüğü
Kasır, sözcük
anlamı olarak “köşk” demektir.
Kasırlar,
süslemesi ile ön plana çıkan, gösterişli, bir nevi küçük saray konumunda olan
ve genellikle hükümdarlar için yapılan yapılardır. Bu yapılar şehrin biraz daha dışında, güzel manzaralı, orman ya da
deniz gören yerlere inşa edilir. Hükümdarların, kralların ya da devlet
başkanlarının buralarda kaldıkları, eğlendikleri, bazen misafirlerini ağırladıkları,
çalıştıkları ve avlandıkları bilinir.
Osmanlı
Devleti padişahları da böyle kasırlar inşa
ettirmiş ve buralarda kalmışlardır. Örnek olarak Kâğıthane Göksu, Beykoz, Maslak, Sepetçiler ve Ihlamur Kasırlarını
verebiliriz.
Ihlamur Kasrı
Ihlamur Kasrı
İstanbul’da Beşiktaş, Yıldız ve Nişantaşı arasında kalan Ihlamur Vadisi’nde
bulunmaktadır. Ihlamur Vadisi’nin 18. Yüzyılda yani Sultan III. Ahmet Dönemi’nde
Tersane
Eminlerinden Hacı Hüseyin Ağa’ya ait olduğu ve bu
yüzden Hacı Hüseyin Bağları adıyla tanınan bir mesire yeri olduğu
bilinmektedir. 19. Yüzyılın ikinci yarısına kadar “Hacı Hüseyin Bağları”
adıyla bilinen bu alan, I. Abdülhamid (1774-1789) ve III.
Selim (1789-1807) dönemlerinde ilgi çeken bir yer olur ve devlet
hazinesine katılarak hasbahçe özelliği alır.
Sultan
Abdülmecid, 1846 yılında Fransız şair Lamartine‘i Ihlamur ve
çevresinde ağırlamıştır. Şair Ihlamur ve çevresinden şöyle söz eder;
“…Binanın
karşısındaki bahçede güzel yemiş ağaçları ile bu vadiye ismini veren büyük
ıhlamurlar vardı. Köşke çıkan üç basamaklı merdivenin önünde, yasemin dallarını
aşamayan küçük bir fıskiye, tatlı bir şırıltı ile mermer havuza dökülüyordu.
Ihlamur padişahın en sevdiği köşktür, burada dinlenir ve mütalaa eder.”
Şair
Lamartine’in bahsettiği bu yere daha sonra Sultan Abdülmecid iki tane kasır
yaptırır ve “ferahlık, tazelik, sevinç” anlamına gelen “Nüzhetiye” adını verir.
Bu iki yapı yapıldıkları tarihten günümüze kadar hem Nüzhetiye hem de Ihlamur
isimleri ile anılmaktadır. Kasırlardan Merasim Köşkü ismiyle bilineni törenler
için kullanılmış, Maiyet Köşkü ise sultanın maiyeti ve haremi için
kullanılmıştır. Ayrıca sultanın burada av partileri düzenlendiği de
bilinmektedir.
Her iki yapı
da “Ihlamur
Kasrı” adıyla özdeşleşmiştir lakin asıl Ihlamur Kasrı Mesarim
Köşkü’dür. Ihlamur adının ise vaktiyle çevrede sayısı çok olan ıhlamur
ağaçlarından geldiği söylenmektedir.
Ihlamur Kasrı
Yapıları
Osmanlı
Devleti’nin 31. padişahı olan Sultan
Abdülmecid 1849-1855 yılları arasında 24,724m2 lik ağaçlı bir alan
içerisine iki yapı yaptırmış ve bu iki yapının mimarlığını sultanın sanat
danışmanlığını da yapan Ermeni mimar Nikogos Balyan
yapmıştır.
Ihlamur
Mesiresi Sultan Abdülmecid’in kasırları
yaptırmadan önce de sık sık geldiği ve küçük bağ evinde dinlendiği bir yerdir. Abdülmecid
hükümdarlığı zamanında (1839-1861) Dolmabahçe Sarayı gibi
önemli yapıların inşasına başlamış ve Ihlamur Kasrı’nı yaptırmıştır.
Ihlamur Kasrı,
Detay
Alanda iki
kasır bulunmaktadır. Bunlardan büyük ve daha gösterişli olanı Merasim Köşkü
adını almıştır. Daha küçük ve sade olan yapının ismi ise Maiyet Köşkü’dür. Ihlamur
Kasrı’nı kentin gürültüsünden ve karmaşasından biraz da olsa uzaklaştırmak için
yapıların çevresi yüksek duvarlarla çevrelenir.
Osmanlı
İmparatorluğu’nda özellikle Lale Devri’nden sonra
kendini gösteren “batılı etki” mimari alanda oldukça güçlü hissedilmektedir. Üçüncü
Ahmet Çeşmesi ile mimari alanda etkisini göstermeye başlayan Barok
izler Ihlamur Kasrı yapılarında da karşımıza çıkar. 19. yüzyıl yapıları
mimari öge seçimleriyle batılı etkiyi yansıtırlar.
Ihlamur Kasrı yapılarının dış cepheleri dönemin mimari bezeme anlayışına uygun olarak
eklektik bir bütün içindedir. Köşklerin nişleri arasına yerleştirilen vazolar
yapıya üç boyutlu bir görünüm kazandırırken Barok ve Ampir süsleme
geleneğinin bir örneği olarak karşımıza çıkar.
·
Alıntı Nadya Ayvazyan
·
Ihlamur Kasrı – Padişahın
En Sevdiği Köşk
·
Kaynak Kübra Nur Kalkan
·
Yayın Tarih: 28 Mayıs 2018