Çemberlitaş'ın altındaki bir oda
İstanbul'daki Roma dönemi eserlerinin başında gelen Çemberlitaş'ın altındaki bir odada, Hazreti İsa'ya ait eşyalar gömülü... Çemberlitaş'ın altında olan odada, imparator KonstantinDevamını Oku...
Hasan Ali Yücel ölüm yıl dönümünde
unutulmadı. Cumhuriyet Döneminin, çok yönlü kişiliğe sahip seçkin bir eğitim,
kültür ve siyaset adamı olarak kabul edilen Hasan Ali Yücel, vefatının 57'nci
yılında anılıyor. Peki Hasan Ali Yücel kimdir?
Öğretmen, eski millî eğitim bakanı, Köy
Enstitüleri'nin kurucusu Hasan Ali Yücel, 17 Aralık 1897'de İstanbul'da
doğdu. Atatürk'ün ölümünden sonra, 1938-1946 yılları arasında Millî Eğitim
Bakanlığı yapan Hasan Ali Yücel, Cumhuriyet Döneminin, çok yönlü kişiliğe
sahip seçkin bir eğitim, kültür ve siyaset adamı olarak kabul edilir.
Hasan Ali Yücel ,çocukluğunun ilk
yıllarında, ailesiyle Merkez Efendi Mahallesi'ndeki Yenikapı Mevlevihanesi
ziyaretlerine katıldı. Burada izlediği mistik makam ve fasıllar, dönüş
törenleri, O'nun müzik yeteneğinin belirginleşmesinî sağladı. Hasan Ali Yücel,
çevrede "müzik Üstadı" olarak tanınan Mehmet Celaleddin Dede
Efendi'nin yönettiği "müzik mektebi"nde eğitim
gördü.
Hasa Ali Yücel, altı yaşlarında iken aile,
Gümüşsuyu'nda yaptırdığı yazlık köşke taşındı. O da Topkapı Semti'nde bulunan
Taş Mektep'e yazdırıldı. 1906 yılında, dokuz yaşındayken Mekteb-i Osmanî'ye
gönderildi. Burada ilgisini çeken yeniliklerle karşılaşır; örneğin, yazı
tahtasını, haritaları ve sıraları görür; sınıf ortamıyla tanıştı. Ayrı ayrı
hocalardan ders gördü. Bu arada Meşrutiyet ilan edilmiş (1908); hürriyet
şiirleri, marşları ve şarkıları duyulmaya başlamıştı. Bunları zevkle ezberledi
ve söyledi. Beş yıllık bu okulu 1911'de pekiyiden de üstün bir
derece (Aliyyülala) ile bitirir. Okuma tutkusu oldukça gelişti; Beyazıt
kitapçılarından aldığı romanları -babasına rağmen- yutarcasına okumayı
sürdürdü.
Mekteb-i Osmanî'den sonra, Hasan Ali Yücel için
Vefa İdadisi dönemi başladı, "İntikam Olsun" başlıklı ilk yazısını
burada öğrenciyken yazar; "Mektepli" dergisinin
açtığı yarışmaya katıldı. 17 Ekim 1913'te yayınlandı. Ne var
ki, son sınıftayken, Birinci Dünya Savaşı nedeniyle askere alındı; okula ara
vermek zorunda kaldı. Önce asteğmen; sonra teğmen olarak toplam üç buçuk yıl
askerlik yaptı, 2 Aralık 1918'de terhis edildi.
Hasan Ali Yücel, askerlik sonrası
öğretimini Darülfünün'da tamamlama imkanı buldu. Liselerin son sınıfında
okurken îlkin Hukuk Fakültesi'ne kayıt yaptırdı. Bir yandan da İfnam gazetesinde
çalıştı. Türk Sesi Gazetesinin kurucuları arasında yer aldı. Ancak hukuk
öğretimini, dersteki yöntemi yüzünden tartıştığı hocası Celalettin Arîf Bey'e
kızgınlığı nedeniyle yarıda bırakmak zorunda kaldı. Edebiyat Fakültesi'nin
Felsefe Şubesi'ne kaydoldu. Artık Cağaloğlundaki Darülmuallimîn-i Aliye (Yüksek
Öğretmen Okulu)'nin öğrencisi durumundaydı.
Bu dönemde, Hasan Ali Yücel; Y.Kemal, A.Hamdi
Tanpınar gibi şairlerle İkbal Kıraathanesi'ne gidip gelmeye
başladı. Hasan Ali Yücel‘in üzerinde etkisi olan hocalar arasında, Kuvay-ı
Millî ye hareketini Akşam gazetesindeki yazılarıyla desteklemiş olan
Necmettin Sadık (Sadak)'ın özel bir yeri olduğu söylenebilir.
Hasan-Âli,
Darülmuallimîn-i Aliye'den "Ruh ve Beden" üzerine
yaptığı tez niteliğindeki otuz sayfalık bir çalışmasıyla 1921'de mezun oldu.
Giresun'un Görele ilçesinde adına "Hasan
Âli Yücel Kültür Merkezi" kurulmuştur. İstanbul Üniversitesi'nin
eğitim fakültesi de "Hasan Âli Yücel Eğitim Fakültesi" adıyla kuruldu. 5
Ağustos 1946'da 7 yıl 5 ay sürdürdüğü bakanlık görevinden istifa etti.
İstifasından sonra gazetecilik görevine döndü. 26 Şubat 1961 tarihinde
konuk olarak kaldığı Prof. Dr. Tevfik Sağlam'ın evinde
öldü. 2 Mart 1961 tarihinde Cebeci Asrî Mezarlığı'nda toprağa
verildi.
Hasan Âli Yücel, şair Can Yücel'in babasıdır.
· Alıntı Nadya Ayvazyan
· Yayın Tarihi 26 Şubat
2019
– Edirne T: 0(284) 236 31 37