Küfe'lik Meyhane
Küfe'lik Meyhane kapanma vakti geldiğinde müdavimlerin gönderilmesi ayrı bir meyhanecilik yeteneği gerektirirdi. Masalara eğilerek yaylanmak vakti hatırlatılır Küfelik olanlar içinDevamını Oku...
Eski İstanbul’un sayfiyelerinde ve
bahçelik semtlerinde Bülbülleriyle ün yapmış yerler vardı. Özelikle dereler ve
yakınlarındaki bahçe ve koruluklar Bülbül yatağıydı. Hiçbir nağmesini
tekrarlamadan dem çeken Bülbüller insan ruhuna en çok dokunan bahar
işaretlerindendir. Bahar bir şiir gibi kuşatıyorsa bu şehri bir zamanlar, “Şairi-i
Azamı” Bülbül olduğu içindi...
Mart’ta gelirler ve erkeği; Nisanın ortasına kadar
ötüşüyle kendisine bir egemenlik sahası oluşturduktan sonra geceleri de dişiyi
çiftleşme ve yuva kurmaya ikna için öter de öter... Ve Mayısta dişi yumurtlar,
yavrular çıkınca yiyecek taşırken yuvaya, başka kuşların yaklaşmasını önlemek
için öttükçe öter... Haziranda yavru uçmayı ve avlanmayı öğrenince yuva dağılır
ve herkes kendi yoluna gider.
Çok değil 50 yıl önce Boğaz’da yaşayanlar için
ilkyaz; yalıların kayıkhanelerinden çözülen sandallarla ulaştıkları sakin bir
koyda Bülbülleri dinlemek demekmiş. Bülbül nağmelerinin en iyi dinlenebildiği
koyların başında da Bülbül Deresi’nin Boğaz’a indiği Kanlıca’daki Bahai
Körfezi gelir... Boğaziçi’nde hanende ve sazende “Âlem”lerinin
düzenlenmediği gecelerde başrolü Bülbül alırmış.
Bu açık hava tiyatrosu gibi eko yapabilen
sevimli koyda, özellikle gül mevsiminde coştuğu ve daha yanık öttüğü kabul
edilen Bülbüllerin dem çekmesini dinlemek için bağ, bahçe ve korularda mehtaplı
bahar ve yaz gecelerini kollayanlar, bir de uzak semtlerde oturan dostlarını da
davet edip civardaki Bülbülleri saatlerce dinlemekle mest olur evlerine öyle
dönerlermiş.
Bugün Bahai Körfezi’ne inen Bülbül
Deresini; üzerinden yol geçirip, peyzaj yaparak ıslah eden “medeniyetimiz”
kurutmuş durumda... Bülbülleri duyabilmek için; Mihrabat Korusu’nun ıssız
kuytuluklarına ya da şehrin çalılık ve makilik alanlarına, mesela vurmalıyız
kendimizi Garipçe, Uskumruköy, Demirciköy ve Riva yollarına.
Çünkü çoğu artık sadece “Bülbül Deresi Caddesi”
tabelalarında yaşıyor.
· Ihsan Hanson
· 11 Aralık 2019
· Magazin Tarih
– Edirne T: 0(284) 236 31 37
Makaleleri özgün buluyor musunuz?
Osmanlı Devleti Balkanlarda üstünlük kazandığı dönemde, Anadolu’da siyasi birlik henüz sağlanamamıştı. Anadolu’daki Türk
Devamını Oku...
Hayatı ve şahsiyeti hakkında pek az şey bilinen Yunus Emre 1240 yılında Orta Anadolu havzasında doğup yaşamış ve 1320 yılında
Devamını Oku...
İstanbul'da ki Dağların Adları Nelerdir?
İstanbul il sınırları içinde yüksek dağlar yoktur. Dağlar 1000 metre nin altındadır. En
Devamını Oku...
Nişanlı Kıza Gelin Koçu Getirme Âdeti diğer bir adıyla “gelin koçu” âdetini paylaşacağız bugün. Kurban bayramı yaklaşırken pek
Devamını Oku...
Çimpe kalesi, Balkan topraklarının Güneydoğu kıyısında Gelibolu’da bulunmaktadır. Bu kale 14. yüzyılın ortalarında yani 1352 yılında
Devamını Oku...