İstiklâl Marşı'nın yazılması
Millî Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Bey’in ricası üzerine arkadaşı Hasan Basri Bey kendisini ulusal marş yarışmasına katılmaya ikna etti. Konulan 500 liralık ödül nedeniyleDevamını Oku...
Atatürk’ün en yakınlarından Şükrü Kaya’nın bu yazısı Atatürk’ün bilmediğimiz birçok hususiyetlerini de ilk defa açıklamaktadır:
“1938 yılı Haziran’ın beşiydi, Türkiye Büyük Millet Meclisi vaktinde bütçeyi kabul etmiş, onunla ilgili kanunlar tartışılıyordu. Yaz tatiline girmek zamanı da gelmişti. Böyle günlerde Meclis’te nasıl sinirli ve sabırlı bir hava estiğini, soruları cevaplandırmak, konuları aydınlatmak zorunda olanlar bilirler. Ben, o tarihte Hükümetin en son sorumlusu değilsem de en meşgul olan vekillerindendim. Üzerimde Dışişleri’nin ve partinin işlerinden başka Hatay davasının düzen ve takibi görevi de vardı. Fazladan olarak, Başbakanın emriyle Meclis görüşmelerine devam edip, gerekli cevapları ve açıklamaları vermeye de memur edilmiştim.
Atatürk 19 Mayıs’ta İstanbul’a gitmiş, Savarona Yatı’nda kalıyordu. Rahatsızdı. Saraydan telefon etmişler, Atatürk, mümkünse o akşam, değilse, ertesi gün kesinlikle İstanbul’a gitme emri buyuruyorlarmış. Zaman az, vaziyet sıkışık olmakla beraber, Meclis Başkanı ve Başbakan çabuk dönmek emriyle İstanbul’a gitmeme izin verdiler. Gittim. Atatürk beni Dolmabahçe önünde demirli Savarona da açık salonda hiçbir ev sahibinde görülmeyen o eşsiz nezaket ve samimiyetle kabul etti. Ben onu, yatak odası dışında hiçbir vakit gecelikle görmemiştim. O gün entari gecelikle idi. Devetüyü rengindeki pardösüsü de üzerindeydi. Meclisteki kanunlar işi ve Hatay hakkında bilgi aldıktan sonra:
-‘Gel sana kamaramı göstereyim’ diye ayağa kalktı. Gözleri yine mavi, zekâlı ve manalıydı. Bakışları yine cana yakın ve okşayıcıydı. Fakat çehresi süzük ve solgun, hali üzüntülü ve yorgundu. Fakat çehresi süzük ve solgun, hali üzüntülü ve yorgundu.”
– Edirne T: 0(284) 236 31 37
Makaleleri özgün buluyor musunuz?
Osmanlı Devleti Balkanlarda üstünlük kazandığı dönemde, Anadolu’da siyasi birlik henüz sağlanamamıştı. Anadolu’daki Türk
Devamını Oku...
Hayatı ve şahsiyeti hakkında pek az şey bilinen Yunus Emre 1240 yılında Orta Anadolu havzasında doğup yaşamış ve 1320 yılında
Devamını Oku...
İstanbul'da ki Dağların Adları Nelerdir?
İstanbul il sınırları içinde yüksek dağlar yoktur. Dağlar 1000 metre nin altındadır. En
Devamını Oku...
Nişanlı Kıza Gelin Koçu Getirme Âdeti diğer bir adıyla “gelin koçu” âdetini paylaşacağız bugün. Kurban bayramı yaklaşırken pek
Devamını Oku...
Çimpe kalesi, Balkan topraklarının Güneydoğu kıyısında Gelibolu’da bulunmaktadır. Bu kale 14. yüzyılın ortalarında yani 1352 yılında
Devamını Oku...