Tarihte Bugün 19 Şubat 2017
1861 - Rusya'da toprağa bağlı serflik yürürlükten kaldırıldı. 1878 - Thomas Edison fonografın patentini aldı. 1915 - I. Dünya Savaşı: Çanakkale Savaşları başladı. 1925 -Devamını Oku...
İngilizlerin, Buharlı Gemi Serüveni 1830’lu yılların başında
İngilizlerin, Fırat nehri üzerinde buharlı gemi işletmeciliği yapmak ve Hindistan’a
alternatif başka bir yolla ulaşmak amacıyla bir fizibilite çalışması için Osmanlı
Devletinden izin aldıklarını biliyoruz… İngilizler bu izinden sonra
1830'lu yılların ortalarından sonra Birecik Tersanesinde Fırat
(Eurphrates) ve Dicle (Tigris)) isimli iki adet buharlı gemi inşaatını
tamamlamışlardır.
Fırat ve Dicle adı verilen iki adet buharlı
gemi İngiltere'de inşa edilir, tekrar parçalara ayrılır, deniz yoluyla
İskenderun' a, buradan kara yoluyla Birecik' e getirilir. Birecik
kayalıklarının dibinde kurulan bir karargahta gemilerin tekrar inşasına
başlanır. Ancak tüm bunlar düşünüldüğü kadar kolay olmaz. Zorluklar daha
İskenderun ve Birecik arasındaki yol güzergahında başlar. Gemilerin üç tona
varan ağırlıktaki kazanlarını taşımak için yüzden fazla çekici hayvana ihtiyaç
olur, yolda karşılaşılan her tepe her bayır ayrı bir çetin sınav haline gelir.
Birecik' te kurulan karargahta gemi parçalarının tekrar monte edilmesi aylarca
sürer
Birecik'te tamamlanan montajdan sonra Fırat
ve Dicle
adlı buharlı gemiler 16 Mart 1836 tarihinde, çevrede
toplanan yerli halkında meraklı bakışları altında, nihayet yola çıkarlar. Ancak,
bir kara mizah örneği gibi yola çıktıktan birkaç yüz metre sonra, bir kumula
saplanır ve haftalarca oradan kurtulmak için uğraşırlar. Daha sonraki
haftalarda devam eden yolculukta şanssızlıklar yakalarını bırakmaz ve kötü
havanın hüküm sürdüğü bir gece Bağdat yakınlarında, Dicle
gemisi içindeki tüm malzeme ve mürettebatla batar. Bu kayıptan sonra
seferin basarısızlığı yavaş yavaş kabullenilmeye başlanır
Nehir taşımacılığı 1862 yılında Fırat ve Dicle
buharlı gemi şirketlerinin kurulması ile hız kazanmış, Filo yeni gemilerle
takviye edilmesine rağmen, değişen siyasi konjonktür, Bağdat demiryolunun
yapılması ve I. Dünya savaşından sonra Irak ve Suriye’nin Osmanlı Devletinin
elinden çıkmasıyla nehir taşımacılığı önemini kaybetmiştir.
Birecik Tersanesi çok yakın zamana kadar
mevcudiyetini devam ettirmiştir.
· https://www.facebook.com/…/suyun-ötesindek…/1038042296262806
Nuri Kayıkçı
· Mustafa Erdem
Makaleleri özgün buluyor musunuz?
Osmanlı Devleti Balkanlarda üstünlük kazandığı dönemde, Anadolu’da siyasi birlik henüz sağlanamamıştı. Anadolu’daki Türk
Devamını Oku...
Hayatı ve şahsiyeti hakkında pek az şey bilinen Yunus Emre 1240 yılında Orta Anadolu havzasında doğup yaşamış ve 1320 yılında
Devamını Oku...
İstanbul'da ki Dağların Adları Nelerdir?
İstanbul il sınırları içinde yüksek dağlar yoktur. Dağlar 1000 metre nin altındadır. En
Devamını Oku...
Nişanlı Kıza Gelin Koçu Getirme Âdeti diğer bir adıyla “gelin koçu” âdetini paylaşacağız bugün. Kurban bayramı yaklaşırken pek
Devamını Oku...
Çimpe kalesi, Balkan topraklarının Güneydoğu kıyısında Gelibolu’da bulunmaktadır. Bu kale 14. yüzyılın ortalarında yani 1352 yılında
Devamını Oku...