Ali Efendi -Eski Camii
Vardar Ovası Şar dağlarının etekleri… Vrapcişte (Makedonya) Ali Efendi -EskiDevamını Oku...
Başımıza gelenler 108 yıl önce bugünler
Bulgarlar, 3 Kasım’da Çorlu’yu, 6 Kasım’da Tekirdağ’ı işgal eder. Hedef
Çatalca üstünden Çarigrad’dır (İstanbul). “Osmanlı ordusu kalıntıları,
kovalanmadıkları için”, rastgele yönlere yayılırlar. “Kırlarda, ovalarda 100.000
kaçan asker yürüyor, dolaşıyor, ‘Ekmek! Ekmek!’ diye bağırıyordu. Korkunç kâbus
–açlık- kahrediyordu”. Yenilenler, “aç, tok yürümek zorundaydı. IV.,
I. ve II.
Kolordular, sürü manzarasını taşıyordu. Ne amir vardı, ne emir. Askerler
silahlarını atmışlardı. Çoğu, o müthiş soğukta, postallarını bile çıkarmıştı,
aralıksız sağanak altında yalınayak yürüyordu. Çünkü çamura bulanmış olan
postallarının ağırlığını o batak yollarda çekmeye takatleri yoktu. Bütün çevre
köy ve kasabaların sakinleri de arabaları, eşyaları, hayvanları ve çocuklarıyla
İstanbul’a akın ediyorlardı.. Çorlu istasyonunda üst üste vagonlara yığılmış
yaralılar, kaderlerine terk edilmişlerdi. ‘Su! Su!’ diye inleyenler, can
çekişenler ve ölmüş olanlar karmakarışık yatıyorlardı.. Ölenleri arabadan
fırlatıp atıyorlardı. Ve yağmur dinmek bilmiyordu.” (Aram Andonyan, 1999,
479-480).
Çatalca’ya gelindiğinde birliklerin, normal mevcudunun yarısı kalmıştır.
“İnsan ve hayvan ölüleri savaş meydanlarında terk ediliyor, çürüyor; at leşleri
hiç gömülmüyor, kurtlanıyordu. Birliklerin çoğu, yarı yarıya dizanteriye
tutulmuştu. Bunun ardından kolera baş gösterdi. Osmanlı ordusu bu korkunç
hastalığa yakalanmıştı ve kaçan askerler, kolera mikroplarını saça saça
gidiyorlardı.” (Andonyan, 1999, 484-485).
Abdullah Paşa geri çağrılır. Nazım Paşa, taze kuvvetlerle Çatalca’yı
tahkime çalışır.
Balkan Harbi yıllarında fiilen subay olarak ordu içinde görev yapan
Rahmi Apak, “Başıbozuk” dediği gönüllülerin, düşmanla savaşından örnek verir.
Onlar, kurşunu ne zaman sıkacağını bilmemektedirler. Birinin elinden silahı
alarak, düşman askerini, ayağa kalkıncaya kadar bekleyip, sıçramak için
kalkınca ateş etmesini tatbiki gösterir. Bu sıra, biraz ötedeki bir
“başıbozuk”un ağzından kurşun girmiş dişlerini kırmıştır. Geriye gidip doktora
görünmesini istediği halde asker, gitmez mevzisini tutar. Hüküm şudur:
“Elimizde ne kuvvetli bir kumaş, bir malzeme varmış. Bu kahraman insanları
derleyip toparlayıp inzibat altında kullanamadık ve bilgisizlik yüzünden Balkan
Harbini ve Rumeli’yi kaybettik.” İtiraf çok acıdır: “Biz baştan aşağı,
muharebenin ne olduğunu, nasıl yapılacağını bilmiyorduk.” (Rahmi Apak, 1988, )
· Gökhan Karataş
Makaleleri özgün buluyor musunuz?
Osmanlı Devleti Balkanlarda üstünlük kazandığı dönemde, Anadolu’da siyasi birlik henüz sağlanamamıştı. Anadolu’daki Türk
Devamını Oku...
Hayatı ve şahsiyeti hakkında pek az şey bilinen Yunus Emre 1240 yılında Orta Anadolu havzasında doğup yaşamış ve 1320 yılında
Devamını Oku...
İstanbul'da ki Dağların Adları Nelerdir?
İstanbul il sınırları içinde yüksek dağlar yoktur. Dağlar 1000 metre nin altındadır. En
Devamını Oku...
Nişanlı Kıza Gelin Koçu Getirme Âdeti diğer bir adıyla “gelin koçu” âdetini paylaşacağız bugün. Kurban bayramı yaklaşırken pek
Devamını Oku...
Çimpe kalesi, Balkan topraklarının Güneydoğu kıyısında Gelibolu’da bulunmaktadır. Bu kale 14. yüzyılın ortalarında yani 1352 yılında
Devamını Oku...
– Edirne T: 0(284) 236 31 37